İç huzuru yakalamak hepimizin isteği ama zaman zaman huzursuzlukların bizi çok yorduğu da bir gerçek. Bedenimizin bazı maddi ihtiyaçları olduğu gibi, iç dünyamızın da bir takım manevi ihtiyaçları var, en önemlisi de huzura ihtiyacı var. İç huzuru yakalamak için bir çok yol var ama ben bu yazımda sadece çok önemli gördüğüm birine eğileceğim: DUA…
İçimiz sıkıldığında, ruhen kendimizi huzursuz hissettiğimizde içimizi dökmek isteriz. Bu bazen çok sevdiğimiz bir arkadaşımız, dostumuz veya bir yakınımız olabilir. Bazen de kimse olmaz da, kalemi elimize alır sayfalara dökeriz içimizi. Bir yazar klavyesinin başına geçer ve döker içini satırlara. Böylece rahatlamak ister insan.
Peki bizi bizden daha iyi tanıyan, hep bizi gözleyen, hep yanımızda olan Yüce Yaratıcıya derdimizi dökemez miyiz? Öyle ya, o senin durumunu görüyor, o halde O’na da rahatlıkla açılabilir, dertlerini anlatabilir, içini dökebilirsin. İç huzuru yakalamak için aslında en etkilisi de bu.
Hem bazı sorunlarımız çok özeldir, bir kişiye dahi anlatamayacağımız korkularımız, kaygılarımız vardır. Bunların içimizde kalması, kimseye anlatamamamız bizi huzursuz eder. Böyle durumlar için dua, can kurtaran simidi gibi yardımımıza koşar.
Dua ettiğimizde yalnız olmadığımızı hissederek ruhsal olarak hem rahatlarız hem de yükümüzü sanki paylaşıyormuş gibi bir hafifleme hissederiz. Bu hafiflemeyle beraber iç huzuru yakalamak da mümkün olacaktır.
Tüm psikologlar şu konuda hem fikir. “Sorunları paylaşmak en büyük tedavidir.” Paylaşacak kimsemiz yoksa duamız da mı yok?
Şükretmek İç Huzuru Arttırır mı?
Bir şeyi çok isteriz ve o olunca şükrederiz. Şükretmek, Allah’a teşekkür etmektir, onunla konuşmaktır. Dolayısıyla şükretmek de bir duadır. Güzel bir şey isteyip de olduğunda buna şükrederiz.
Peki istediğim şeylere sahip olamasam da var olanlar için şükredemez miyim? Bence asıl mesele bu. Çünkü elimizdekilere kanaat getirip şükretmek bizim mütevazi olmamıza zemin hazırlar. Hırsın yol açtığı stresten bizi kurtarır. Hayatın negatifliklerine karşı bir kalkan oluşturur ve olayların iyi yanını gördüğümüz için de iç huzuru yakalamak kolaylaşacaktır.
İLGİLİ YAZI: Olumlama Nasıl Yapılır
Huzuru Yakalamak için En İyi Zaman
İnsan çok sevindiğinde ya da çok üzüldüğünde bunu paylaşmak ister. Üzüldüğünde içini döker, anlayış bekler, yardım ister. Sevindiğinde de paylaşarak mutluluğunu artırır, Allah’a teşekkür eder, şükreder. Peki normal zamanlarda dua edilmez mi, tabi ki edilir ama aynı konsantrasyonu yakalamak zor olacaktır. Duygular yoğunken yapılan duaların daha samimi olduğu da bir gerçek.
Normal zamanda ise insanın bir çok isteği vardır ve bu istekleri için çalışır, çabalar. Sonra da “Allah’ım ben elimden geleni yaptım, sen de yardım et ve bu işim olsun” şeklinde dualar edilir. Bu da insana güven verdiğinden manen rahatlatır, dua sayesinde iç huzuru yakalanmış olur. İç huzuru için buradan örnek okumalar yapabilirsiniz.
Genel olarak bakıldığında duanın değer kazandığı zamanlar da vardır. Önemli gün ve geceler, aylar ve bazı değerli saatler var. Kandil geceleri denmiş, Pazar ve Perşembe geceleri ve Cuma saati denmiş, gecenin veya sabahın sessiz saatleri denmiş, ay olarak üç aylar denmiş, ramazan denmiş, ramazanın içinde kadir gecesi denmiş… Böyle zamanlar iç huzuru yakalamak için en iyi zamanlardır.
Demek ki madem duanın değerinin katlandığı zaman dilimleri var, o zaman bu zamanları değerlendirsek ne kaybederiz ki? Çünkü biz her zaman sorunlarımız için dua etmez, bazen ulaşamadığımız veya olmasını istediğimiz şeyler için de dua ederiz.
Kendinizi yakın hissettiğiniz anda, hemen O’na yönelin, atın içinizdeki yükleri ve dua edin;
isteyin; inanıyorum ki O çok zengin,
tövbe edin, inanıyorum ki O çok affedici,
şükredin, inanıyorum ki O daha da fazlasını verecek kadar cömert,
derdinizi, içinizi dökün inanıyorum ki O şıp diye meseleyi çözecek kadar kudretli…
Daha önce yazdığım ruhumuzu rahatlatan “Ruhsal Diyet Nedir, Nasıl Yapılır?” yazısını da okumanızı tavsiye ederim.
Written by Duo
Duanın gücüne çok inanıyorum, gerçekten de çok güzel bir paylaşım olmuş Duo, Allah ne muradımız varsa versin.
Aynen, duanın ruhumuzu güçlendirdiğine inanıyorum ben de…Yine her zamanki gibi sonunu iyi bağlamışsın:) Allah ne muradın varsa versin…
Icimize dönüp dua etmenin gücüne inanirim. Dindar bir insan degilim ama Allah a inanirim . Dua etmek icin özel bir yere veya yardima ihtiyac duymam ve bu beni cok rahatlatir.
Dua etmek için inanmak ve O’nu kendine yakın hissetmek yeterli bence. Her yerde, her şekilde, kendi tarzımızda dua edebiliriz.
Çok güzel bir paylaşım. Olmuş. Kul ile yaratıcı arasındaki en yakın an dua. Bir ayette şöyle buyuruluyor: (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! (Furkan Suresi 77)
Teşekkürler, evet dua bir yaklaşma vesilesi…
Şükür ve dua hayatımızın bir parçası..
Motivasyon yazısı için editöre tesekkurler
Çok doğru, şükretmek, dua etmek hayatımızın bir parçası ve huzur veren çok iyi bir motivasyon kaynağı.
tabiki derdimizi sıkıntımızı dualarımızda söyleyebiliriz ama ben sıkıntımız olmadığında şükür içinde dua etmemiz gerektiğine inanıyorum sadece sıkıştığımızda değil çok güzel bir paylaşım olmuş emeğinize sağlık
Çok iyi bir noktadan yaklaşmışsın, tebrik ederim. Genel temayül sıkışınca evet ama aslında her zaman, iyi anlarımızda da şükür için dua edilmeli. Teşekkürler.
Şükür etmeyi ben de çok önemserim 🙂
Şükretmek, teşekkür etmektir. Aynı zamanda kanaat etmektir, kanaat ise en büyük zenginlik…
Ne güzel yazmışsın Duo.
Güzel düşünen güzel görür. O senin güzelliğin Cem, teşekkür ederim.
Harika ??? ne kadar da guzel bir konuya dikkat çekmişsiniz. Şükür, sabır, dua allahım kendinden uzaklaştırılmasın???
Dua ve şükür hem rahatlatıyor, hem de güven duygusunu perçinliyor. Bize düşense elimizden gelenin en iyisini yapmak, gerisi emin ellerde:) Güzel temennine de gönülden katılıyorum, teşekkürler.
Yer gök dua ile durmuş. Duasız olur mu hiç. Allah’ı her daim anmak ve unutmamak gerek. Bu hayat sonuçta fani.
Hayatın hızlı akışı içinde hayatın fani olduğunu unutuyoruz evet. Teşekkür ederim güzel yorumun için.
Dua ve şükür ettikten sonra hem huzura hemde gelecekte olacak daha güzel şeylere kapı açılacağına inanıyorum.
Gelecekte olacak güzel şeylere kapı aralayan dua…Çok güzeldi, teşekkürler.
Duasız olmaz. Allah kabul eylesin inşallah cümlemizinkini?
Aynen, eksik kalır bir şeyler…
Allah’a dua etmek en büyük ilacımız. Dualar dilimizden eksik olmaz inşallah.
Evet, ilacın bizi rahatlatması gibi, dua da rahatlatır, çok doğru.
Çok dindar değilimdir ama bazen gizli gizli dua ederim beni rahatlatır.
Dua tam da bu bence, sadece O’na anlatabileceğin şeyleri anlatarak huzur bulmak. Çünkü şundan eminiz, O hem yardım eder hem de 3. bir kişiye söylemez sırrımızı.
Benim en büyük sorunum dua edememek. Zaten Allah bir kulunun derdini çözecekse dua ettirirmiş ama ben edemiyorum maalesef. 🙁
Dua için illaki moda girmeye çalışıyoruz bazen, gerek yok seramoniye. İçinden nasıl gelirse, salıver cümleleri, onlar yolunu bulur inş.
İç huzuru geçekten çok önemli sonuçta kendi içimizde huzurlu ve mutlu değilsek dışarıya da huzur veremeyiz çok teşekkürler.
Çok doğru içimizdekini dışa yansıtırız çoğu zaman. Mutlu ve huzurlu değilsek başkalarına da bunu hissettiririz. Önce sağlık ve huzur, sonrası gelir…
Kaleminize sağlık. Muhteşem bir yazı olmuş. İç huzuru yakalamak için insanın kendisini tanıması, kendi içerisine yolculuk yapması son derece önemli. Kendi varoluş nedenini iyi anlamış, tanımlamış ve buna göre hareket eden bir insan kesinlikle iç huzuru yakalayacaktır. Sizin yazınızda saymış olduklarınız ise bu sürece ciddi katkı sağlayacaktır. İnsanlığın en kadim öğretisidir “Kendini Tanı”.
Çok teşekkürler, içe yolculuğun ilk adımı insanın kendisini tanımasıdır. Kendini tanıyarak, buna göre adımlar atanlar da, huzuru bulmaya en yakın kimselerdir.