Hakkımda bilmediğiniz 11 şey mimi çok güzel sorulardan oluşuyor. Kitabi bilgilerden çok, karakteristik ve davranışsal anlamda tanımaya yönelik soruları Sevgili Lerzan hazırladı, kendisine çok teşekkür ediyorum. Önce kendisi soruları cevapladı, buradan yazısını okuyabilirsiniz. Samimi, içten ve eğlenceli anlatımıyla kendisini daha da yakından tanımak güzeldi.
Soruları sevdiyseniz bence kimsenin mimlemesine bakmadan siz de yazın, okumaya geliriz. Hadi bakalım daha fazla uzatmadan geçelim sorulara.
Hakkımda Bilmediğiniz 11 şey
1. Kendinde sevmediğin özelliğin nedir?
Gece biraz geç uyumak. Uykunun en kaliteli olduğu saatlerde ayakta olmayı sevsem de beyin sağlığı açısından yanlış olduğunu biliyorum. Gece uykusunu almak çok önemli ama ne bileyim işte, yazmak, okumak, film izlemek, müzik dinlemek gecenin sessizliğinde daha tatlı geliyor bana. Hafta sonunda, tatillerde abartıyorum, hele yazın hele yazın…
2. En büyük takıntın nedir?
Eskiyen eşyalarımı atamamak. Onları sanki kendimle özdeşleştirdim ve kıyamıyorum hiç birine. Tabi sorun olmaması için bir müddet sonra kendimi zorlayarak da olsa ayrılmak zorunda kalıyorum ama hiç kolay vazgeçemiyorum.
3. Kimsenin bilmediği bir sırrın var mı?
Hayat zaten sırlarla dolu. Çok severim sırları, gizemi, ipuçlarını. Evet kimsenin bilmediği sırlarım var, söyleyeyim mi yani şimdi burada, herkesin içinde:)
4. Hayattaki en büyük başarın nedir?
Öyle en büyük başarı falan denmez de aklıma ilk geleni söyleyeyim. Satrançta iyiyim diyebilirim. Hiç bilmeyen bir öğrenciye öğretip, aynı yıl çocuğun okul birincisi olması başarı olarak kabul edilebilir sanki.
Hatta şimdi aklıma gelen bir şeyi de paylaşayım. Öğrenci çalıştırırken özellikle kız öğrencilere ayrı bir değer verirdim çünkü satranç turnuvalarında bazen karışık, bazen ayrıca kızlar kategorisi olur. Kızlarda rakip az ve hele çok iyiler sayılı. Böyle olunca birçok kez madalyaya uzandık. Şimdilerde çalıştırmıyorum ama satranç benim için çok özeldir.
Bunun yanında hedeflediğim kiloya düştükten sonra bunda sabit kalabilmek de benim için başarı.
Duo Diyet sitesinin şu anki durumu da başarıya girer derseniz onu da söyleyebilirim:)
5. Seni en mutlu eden şey ya da şeyler nedir?
Birisinin bana mutlu bir haber vermesi beni çok mutlu eder, onunla sevinmeyi severim. Tatiller, bayramlar beni mutlu eder. Jestlere, sürprizlere de hiç dayanamam, eririm:)
6. En sevdiğin ünlü kim?
Çok eskiden beri sevdiğim Rafet el Roman, yenilerde Feride Hilal. Müzikte şarkının sözlerini ve nağmesini dilediği gibi uzatıp kısaltan kısaca kendi yorumunu katanları seviyorum. Notalara düzgün basması çok önemli değil, şarkıyı yaşıyorsa tamamdır benim için.
7. Şansa inanır mısın? Şans getirdiğini düşündüğün eşyan var mı?
Hem inanırım hem de şanslıyımdır. Çevremdekiler de bunu bilir, kötü bir şeyler de olsa “Senin işin bir şekilde yoluna girer yine de” derler hep. Yanımda her zaman taşıdığım 4 tane ardıç tohumu var. Adına şans demeyelim de, manevi olarak güç verdiğine, bir albeni oluşturduğuna inanıyorum.
8. Hayalindeki meslek ve nedeni?
PDR dediğimiz psikolojik danışmanlık. Aslında bunu meslek seçimi zamanında değil de ilerleyen yıllarda istedim. İnsanların davranışlarını ve psikolojilerini tahlil etmede, birebir ikna etmede, sorun çözmede iyi olduğumu düşündüğüm için, bunu değerlendirmek ve faydalı olmak istedim hep. Bu konuda birçok seminere katıldım, sertifika da aldım ama kullanımı kısıtlıydı yine de. Gerçi eğitimde çok işime yarıyor ama birebir ilgilenmeler daha az oluyor danışmanlara göre.
9. Kafan bozukken yaptığın şeyler nelerdir?
Dertleşeceğim biri varsa o an, onunla konuşarak rahatlarım. Müsait ortam varsa uyurum, uyanınca geçiyor genelde:) Kimsenin yardım edemeyeceği bir durumsa film izlerim, filmdeki olayların içine dalınca bir nebze rahatlıyorsun. Kısaca dikkati başka odaklara dağıtmaya çalışırım. Fevri hareketler yapmamak için kendimi relax olmaya zorlarım.
10. En sevdiğin film ya da dizi hangisi?
Türk filmi olarak Yol Arkadaşım 1-2. Yabancı film olarak The İntern (Stajyer) ve Inception (Başlangıç). Netflix’ten Close filmi, dizi olarak The 100 dizisi. Türk dizilerinden de Mucize Doktor ve Benim Tatlı Yalanım.
11. Kendine hangi sorunun sorulmasını isterdin ve cevabın ne olurdu?
Neden uzun yazılar yazıyorsun, okurken canımız sıkılıyor, atlayarak gidiyoruz, kısa yazsan da hemencik okusak olmaz mı?
Duo Diyet olarak deneme yazılarından ziyade makale tarzı bilgilendirici yazılar yazmak istiyorum. Bir konuyu detaylı ve derinlemesine ele alıp, kendi tecrübelerimle de yoğurup uzun uzadıya yazıyorum çünkü okuyucuların siteme uğradıklarında yazının tamamını okumasa dahi, satır aralarında aradığı şeyi bulmasını istiyorum.
Umarım bu yazıda Duo Diyet ile ilgili yeni şeyler okumuşsunuzdur. Hakkımda bilmediğiniz 11 şeyi; artık hakkımda bildiğiniz 11 şey olarak güncelliyorum o zaman:) Soruları sevdiyseniz siz de bu mimi yapın bence. Tabi yine de adet yerini bulsun diye 5 kişiyi mimleyip davet etmek istiyorum.
İncilay
Yaşamdan Yazılar
Mor Düşler Kitaplığı
İş Bu Fikir Bu
metebilge.blogspot.com
Duo Diyeti daha iyi tanıma adına, daha önce yazmış olduğum “Duo Diyet Felsefesi Üzerine Merak Edilenler” adlı yazımı da okumanızı tavsiye ediyorum.
Written by Duo
Davetimi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Çok güzel bir mim olmuş. Yine bilmediğimiz birkaç ipucu öğrendik. Gece çalışma ve okuma kısmına katılıyorum. Çok az uyiyabiloyorum ben de ama başka türlü de olmuyor. Araştırma yazıları kapsayıcı ve konuyu her yönüyle ele aldiği için uzun olabilir. Ara başlıklar olunca okur kendiyle ilgili görmediği bòlümü es geçebilir ?
Vesile olduğunuz için ben teşekkür ederim. Gece uykusunu hiç olmazsa kışın bi düzene sokmakta yarar var, bakalım olur inş. Uzun yazılarda ara başlıklar hatta baş kısımda bir yazı haritası çıkarmak okuyucunun istediği yeri okumasına yardımcı olabilir.
Ben eşya atmakta iyiyimdir. Bazen böyle cinnet gibi bir şey gelir, her şey gözüme gereksiz ıvır zıvır gibi görünmeye başlar, öyle zamanlarda bir sürü nesneyi gözümü kırpmadan atabilirim. Keyifli bir mim olmuş, akıcı olmuş, teşekkürler.
Akıcı bulduğunuz için teşekkürler, ben de sizin gibi ara ara cinnet geçirmek istiyorum ki temizlik yapabileyim:)
Yazıyı dikkatle okudum. Çok keyif aldım. Ben de sizin gibi Rafet El Roman sevenlerdenim. Bu güzel yazı için çok teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim, Rafet’in ilk kasetinden itibaren hepsi var evde, son yıllardakiler cd tabi:)
Hayat gece başlıyor ama, değil mi ? Şu uzun yazıların okunmaması benim canımı çok sıkıyor. Hatta insanların okumayı sevmemesi, hızlı tüketilen içeriklere daha fazla yönelmesi daha çok canımı sıkıyor. Sonra sığ insanlar olup çıkıyoruz? Yanında ardıç tohumu taşıman ve bunun enerjisine inanman çok hoş. Bir nevi totem gibi… Yakın zamanda yazdığın başka bir yazında da bahsetmiştin yanlış hatırlamıyorsam. Bu arada ben de satrançta fena sayılmam. Bir karşılaşma düzenleriz belki bir gün??
Harika, çok keyifli bir mimdi. Yüreğine sağlık Duo.
Gecenin dinginliği konsantrasyon için çok iyi gerçekten. Yazı uzun da olsa kısa da olsa insanlar merak ettiği şeye odaklanıyor. Başlıklar iyiyse ve ihtiyacı da varsa sonuna kadar okuyor. Örneğin şifalı bir bitkinin çayı çok faydalı yazmışsan, nerede yetişir vs. kısımlarını geçiyor direkt olarak çayın yapılışı ve faydalarını okuyor. 2000 kelimelik yazılarımdan kimisinin 5 dakika okunma süresi var ortalama, kimisinin de 3 dakika. Bence biz yazalım, isteyen istediği kadar okusun. Satranç severim, satranç bilenleri de severim:) Çok teşekkürler güzel yorumun için.
Harika bir mim yazısı olmuş
Elinize kaleminize sağlık
Müsait olduğumda bende mimleyeceğim
Çok teşekkür ederim, yazınızı merakla bekliyoruz.
Çok güzel cevaplar böylece seni daha yakından tanımış olduk:)ben çok rahat eşya atıyorum hatta biraz fazla atıyorum galiba:)
Satrançtaki çaban ve çocuklara öğretmen nedeniyle kutluyorum seni..
Umarım tüm hayallerine kavuşursun ?
Eşyalara fazla mı anlam yüklüyorum ne:) Umarım senden biraz bulaşır bana da orta yolu buluruz. Güzel ve motive edici yorumun için çok teşekkür ederim.
Ben de mimlendim ama nasıl yapacağımı düşünüp duruyorum sürekli. Sorulara verilecek cevabım yok çünkü. 🙂
Vardır vardır, kısa geçersin sorun olmaz. Ben seni mimleyecektim ama bipudrada görünce yazmadım.
Çok uzun, dolaştırılmış, karman çorman yazıları okumayı sevmiyorum ama senin yazıların bence çok derli toplu, baltan sonra akıcı ve gayet güzel yazılar.
İlk fırsatta yapacağım mimi 🙂
Blog dünyasının en deneyimli kaleminden, yazılarım için derli-toplu, akıcı gibi güzel kelimeler duymak beni çok mutlu etti, teşekkürler. Senin mimini okurken çok keyif alacağımızı şimdiden kestirebiliyorum.
Merhabaaaa
Öncelikle katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Eşya depolama konusunda bende çok fenayım :)) üniversite zamanlarında yemek yediğimiz lokantalarda peçetelere o günün anlamına göre bir şeyler yazardık ben o peçeteleri bile saklıyorum diyim siz ne kadar çöpçü olduğumu anlayın :))
satranç çok seviyorum ama çok başarılıyım diyemem yakın olsak sizden tiyolar almak isterdim.
Başarı konusunda da blog blog blog. Kesinlikle kısa sürede çok güzel yazılar hazırlıyorsunuz. Uzun da olsa ben çok severek okuyorum. Özellikle ilgi alanımsa dönüp tekrar okuduklarım bile oluyor.
Merhabalar, ben de bu mime öncülük ettiğiniz için teşekkür ederim. Eşya depolamada iyiymişsiniz gerçekten de:) Satranç sevmenize sevindim, oğlunuz da satranç biliyordur ve iyidir bence, onunla oynamak keyifli olur, çocuklar oynadıkça çok hızlı gelişiyor bu konuda. Blog konusunda yazdıklarınsa beni duygulandırdı, bunları sizden duymak kendimi iyi hissettirdi.
O halde şu saatlerde ayakta olmalısın. Keyifli okuma, yazma ve izlemeler Duo ? Mim için teşekkürler
Evet geç saatlerde ayaktayım, güzel temennilerin için teşekkürler Cem. Mim yazını merakla bekliyorum.
Öncelikle Emeğinize sağlık, Çok güzel bir Mim yazısı olmuş ama yine sanki biraz sırlarla dolu gibi geldi bana 🙂 Ayrıca Evet gece erken yatmanın avantajları çok fazla sadece beyinle ilgili değil Özellikle gece 12’den önce veya 12 gibi uyumanın faydası çok büyük 1’den önce yattığınız zaman çok faydasını göreceksiniz, bunun hem vücut olarak hem cildinizde etkisini göreceksiniz. Çünkü gece bir de vücudun kendini yenilediği en yüksek oranların olduğu bir saat Bence akşam biraz daha erken yatıp sabah biraz daha erken kalkarak bunu telafi edebilirsiniz. Bir de şaşırdığım bir nokta birçok özelliğimiz az çok benziyor. Ben de eşyalarımı kolay kolay atamam nasıl değerlendirebilirim nasıl saklarım diye bayağı bir düşünüyorum.. sevdiğiniz filmlere baktım, Aynı filmleri ilgi gösteriyoruz. Ayrıca uzun yazılarınızı okumaktan zevk duyuyoruz Bence Çok takıntı yapmayın, Siz bu şekilde yazmaya devam edin Başarılarınızın devamını diliyorum Kolay gelsin
Çok teşekkürler, güzel moral oldu, fazla takmam inş. Sizin verdiğiniz bilgi ve öneriler önemli, dikkat etmeye çalışırım. Ayrıca zevklerimizin aynı olmasına da sevindim. Belki siz de bu mimi yaparsınız, detay bilgiler güzel oluyor bence.
Güzel mim olmuş duo . Hakkaten yazılar niye çok uzun ?? :)))))
Şaka şaka
Teşekkürler, beğenmene sevindim. O zaman uzun yazmaya devam:))
Demek bizim alanda olmayı hayal ediyorsun.Güzel bir alan ama insanla uğraşmak ve onun zihinsel süreçleriyle ilerlemek yorucu olabiliyor bazen.Dilerim hayallerini gerçekleştirmenin bir yolunu bulabilirsin…
O cevabın dikkatini çekeceğini biliyordum;) Evet zor bir alan ve yorucu olacağını tahmin edebiliyorum. Güzel temennin için çok teşekkürler.
Seni yakından tanımak güzeldi. Keyifle okudum. Beni davet ettiğin için teşekkürler ☺️ ayrıca dizi-film zevkimiz uyuşuyormuş, izlemediklerime bakacağım. ?
Müzik tercihlerin de hoşuma gidiyor. Senin mimini de merakla bekliyorum.
Ne çok maharetlerin varmış böyle. Maşallah, kutluyorum seni yürekten ???
Estağfurullah, çok teşekkür ediyorum.
Eskimiş ama eskimeyen, benim için manevi değeri olan eşyaları ben de atmıyorum. ama diğerleri çöpe..:)
Manevi değeri olan eşyalar hiç eskir mi:) Benimki biraz sıradan eşyalara da fazla misyon yükleme gibi bişey:))
Çok güzel cevaplar olmuş, beni mimlediğiniz için teşekkür ederim, hazırlıyorum en kısa zamanda yayınlarım
Tamam, çok teşekkürler. Sizin cevaplarınızı da merak ediyoruz.
Çok güzel bir mim olmuş cevaplarda sorularda harika.
Teşekkürler. Umarım sen de yaparsın, bu sorulara vereceğin cevapları okumak isterdim.
O eşya atamama takıntısı bende de vardı ta ki 2 yıl kadar öncesine kadar. En sevdiğim bir eşyam bir anda kaybolunca çok ağlayıp üzülmüştüm bir süre sonra da düşününce neden üzüyorsun kendini bak unuttun bile seyhan dedim ve o günden sonra elimde çok fazla şey biriktirmemeye başladım. Kullanırım zamanı yada hevesim geçince ihtiyacı olana veririm . Bu daha çok mutlu olmama sebep oldu. Tavsiye ederim. Ayrıca yol arkadaşım 1 ve 2 benimde favorim bak yazmayı unuttum . Bilmem kaç kere izlediğimi hiç hatırlamıyorum bile .
Eskiyen ama çok fazla yıpranmamış eşyaları vermek de çok güzel bence, olabilir belki başarırım ben de. Yol Arkadaşım filmini biz de ailecek çok izledik. Fıstık çık çık şarkısına ve kurbağa tikine bayılıyoruz:))