Bireylerin mustarip olduğu alopesi ile mücadele psikolojik başta olmak üzere birçok negatif etki yaratabilmekte iken fue saç ekimi ve dhi saç ekimi gibi yöntemler kesin çözümler sunabilmekledir. Saç ekimi günümüzde saç dökülmesiyle mücadele en çok kullanılan prosedürlerden biridir. Vakaların %80-90’ını kapsayan androgenetik alopeside ise sadece üç yöntem olduğu dikkate alınmalıdır: topikal (minoksidil), oral (finasterid) ve üçüncü ve son seçenek saça yapılan ekimdir.
Saç Dökülmesi Sorunu
Erkeklerde saç dökülmesinin genetik ve hormonal sebeplerle gerekçelendirildiğini biliyoruz. Bu sorun çözüm olarak uygulanan saç ekimi ile de en yaygın müdahale alanları saçın üst ve ön bölgeleri olarak karşımıza çıkıyor. Normal saç yoğunluğu – saç dökülmesinden mustarip olmayan bireylerde – kafa derisinin santimetre karesi başına 80-100 foliküler ünite arasında bir yerdedir.
Doğal yoğunluğun yaklaşık %50’si dökülene kadar incelme görsel olarak belirgin değildir. Bu da ekim uygulama prosedürleri sırasında santimetre kare başına 45-55 foliküler ünite arasında ekim yapılmasının yeterli olması anlamına gelir.
Saç Ekimi Nedir?
Saç ekimi, alopesi geçirmemiş yani güçlü saçların en çok etkilenen bölgeleri kapatmak taşınması prosedürüdür. Erkek tipi kellik için ilk saç ekimi ameliyatı 1952 yılında New York’ta Dr. Norman Orentreich tarafından yapılmıştır. Tekniğini açıklayan makalesi birkaç kez reddedildikten sonra, bu dönüm noktası niteliğindeki çalışma nihayet 1959’da yayınlanmıştır.
Dr. Orentreich, saç ekiminin temel ilkesini açıklamak için “donör hakimiyeti” terimini ortaya atmıştır. Saç, alındığı yerdeki özellikleri taşındığı bölgede de göstermeye devam eder. Yani başın üst kısmındaki saçsız bölgeye ekilen saç derisinin arkasından veya yanlarından alınan sağlıklı saçlar hala eski yerindeymiş gibi uzamaya devam eder.
Fue, fut, dhi saç ekimi gibi tekniklerle kapatılan bölgede yeniden uzamaya başlayacak olan foliküler ünitelerin donörü hastanın kendisi olduğu için saçın bu şekilde ekilmesi, özü itibarıyla %100 doğal bir tekniktir. Ekilen saçların dökülme tehlikesi olmadığı için de etkili ve uzun ömürlü bir işlemdir. Peki son yıllarda daha çok hastanın rağbet ettiği bu işlem hangi yöntemlerle gerçekleştiriliyor? Hangi teknikler beraberinde en doğal saç ekim sonuçlarını getiriyor?
FUE Saç Ekimi
Foliküler Ünite Ekstraksiyonu veya fue saç ekimi, donör alandan alıcı alana foliküler üniteleri birer birer aktaran ve hem erkek, hem de kadınlarda alopesi tedavisine olanak sağlayan tekniktir. 2000’li yılların başında FUT saç ekimi yerine daha yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır; çünkü şerit saç ekimi olarak bilinen diğer teknik hem iz bırakır, hem doğal sonuçlar yaratmaz.
FUE yönteminin avantajı, ilgili bölgeden bir deri parçasının alınmasını gerektirmemesi ve kök hücreler üzerinde tek tek çalışılabilmesidir. En gelişmiş ve ileri tekniklerden biri olan fue saç ekimi ile tek bir seansta 5.000’e kadar foliküler ünite ve greft ekimi yapılabilir (her bir greft de de 1 ila 4 saç kılı içerir).
DHİ Saç Ekimi
İngilizce Direct Hair Implantation’ın kısaltması için olan dhi saç ekimi ile foliküller alıcı alana, implanter veya Choi Pen adı verilen bir alet kullanılarak doğrudan ve aynı anda ekip yapılır. Çok titiz bir emek gerektirmesi bakımından en pahalı yöntemlerden de biridir; ancak piyasadaki en son gelişmeler sayesinde daha ekonomi dostu hale gelmiştir. Dhi saç ekimi hassasiyetinden ötürü belirli ve lokalize alanlar için idealdir.
Saç Ekim Merkezlerine Dikkat
Türkiye’nin sağlık alanında kaydettiği ilerlemeler saç ekimi alanında da birçok işletmenin doğmasına yol açmış durumda. Bu da beraberinde vasıflı/vasıfsız birçok kişi ve ekibin aynı sektörden daha büyük pay almak için fiyat odaklı bir sağlık hizmeti sunması anlamına gelebiliyor.
Bu durum ciddi sağlık sorunları yaratabilir; bu riskler arasında kanama, enfeksiyon, enfeksiyona bağlı saçlı deride doku kaybı gibi cerrahi riskler bulunur. Bahsedilen risklerin bazen geri dönüşü olmayan sorunlara yol açabileceği düşünüldüğünde fue saç ekimi ve dhi saç ekimi gibi operasyonları basit olarak değerlendirmek sağlık açısından risk oluşturmaktadır.
