Altın oran, geçmiş çağlardan bu yana güzellik üzerinde tartışılan bir kavram olmuştur. Başlarda yalnızca sanatsal güzellikten bahsediliyor olsa da sonraları mülkiyet ve şehirlerin varlığı ile birlikte moda ve sağlık alanlarında da konuşulmaya başlanmış ve nihayet günümüzde neredeyse tamamen estetik tıp alanının konusu olmuştur.
Çeşitli çağlarda örneğin Antik Mısır’da veya Çin’de beyaz tenli olmanın güzelliği getirdiği ya da Rönesans Kara Avrupa’sında anaç kadınların güzel olarak görülmesi gibi, farklı güzellik anlayışları mevcuttur. Ancak bu güzellik anlayışlarından biri vardır ki matematiği, estetiğin temeline koyar.
Bundan yaklaşık olarak iki bin beş yüz yıl önce antik yunanda bir doğrunun 1/1.618 oranında parçalanmasının bir çeşit güzellik oluşturduğunu keşfetmişlerdir. Batı dünyasında pi sayısı olarak bilinen bu oran yine aynı dönem ve biraz sonrasında heykellerinde bu oranı kullanan bir heykeltıraşın adına ithafen kullanılır. Öyle ki, günümüzdeki estetik uygulamalarında da bu oran kullanılmaya devam eder.
Altın Oran Nedir?
Altın oran temelde iki parçanın birbiri ile ilişkisini tanımlamak üzere kullanılan bir oran çeşididir. Bu oran 1.618 olarak tanımlanır. Örneğin insanın saç çizgisi ile burun bitimine kadar olan mesafeye “b” dersek ve burun bitimi ile çene mesafesi de “a” olursa, “b/a” ideal olarak 1.618 sonucunu vermelidir.
Tarih boyunca birçok sanatçı da bu oranları kullanarak ölümsüz eserler ortaya koymuştur. Örneğin Leonardo Da Vincinin ünlü eseri Mona Lisa bu oranlara sahiptir. Ya da antik yunanda Phidias adıyla bilinen ve pi sayısına ismini veren Yunan heykeltıraş, heykellerini tasarlarken yine altın oran kullanmıştır.
Estetik Cerrahi’de Altın Oran
Geçmişten günümüze kadar sanatsal ve felsefi anlamda estetiğin temelini oluşturan, hatta Tanrısallık (Tanrı’dan gelen) atfedilen altın oran ideal insanı ortaya koyduğundan haliyle estetik cerrahinin de ulaşmak istediği nihai ölçüdür. Çoğu insan bu ideal ölçülere ulaşmak ister ve cerrahi de ülkemizde bu yönde oldukça gelişme kaydetmiştir.
Yurtdışından 2019 yılanda saç ekimi için gelen turist sayısı 500.000 kadardır ve ülke ekonomisine 1 ila 1.5 milyar dolar getirisi olmuştur. Durum böyle olduğundan insanlar hoşnut olmadıkları kozmetik unsurlarında, burun alın, dudak vb. değişiklik istemektedir. Özellikle de altın oran kaş alımı çok popülerdir.
İLGİLİ YAZI: Yüz Güzelliği için Yapılacaklar
Estetik Cerrahi Ve Saç Ekim Operasyonu
Çoğu kadın veya erkek şu veya bu sebepten dış görünüşü ile ilgili olumsuz fikirler taşıyor olabilir. Bu durum her ne kadar toplumdaki güzellik algısı ile alakalı olsa ve aslında her insan kendi haliyle güzel olsa da bu konudaki talepler her geçen gün artmaktadır. Özellikle kadınlar için alın genişliği ve erkekler için saçların sıklığı önemi gözden kaçırılmayacak kadar büyük bir kozmetik, estetik unsurdur.
Yüzde altın oran ele alındığında yüz, yukarıdan aşağı 3 eşit parçadan oluşmalıdır ve parçaları arasındaki oran 1.618 olmalıdır. Örneğin bu konuya sadık kalırsak, saç çizgisi ile kaş arasındaki uzunluk burnun bitişi ve kaş arasındaki mesafeye yakın olmalıdır.
Ancak bazı nedenler ile kişiler saç kaybı yaşayabilir ve bu durum istenildiği gibi görünememeden kaynaklanan birçok sosyal ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Yapılan araştırmalar, saç kaybı yaşayan kadınların kendilerini çekici görmediklerini ortaya koymaktadır. Saç dökülmesi neden olur yazısını okumak için tıklayın.
Geri Döndürülebilir Saç Dökülmesini Engellemek
Saçınızın genetik kökenli mi yoksa başka bir nedenden mi döküldüğünü öğrenmek için yapacağınız ilk şey bir dermatoloğa görünmek olmalıdır. Yapılacak kan tahlilleri ve doktorun gözlemleri sonucunda doğal tedavi yöntemlerini denemeye başlayabilir ve saç dökülmesinin önüne geçebilirsiniz.
Beslenmenizi Düzenleyin
Eğer genetik kökenli saç kaybı yaşamıyorsanız saç dökülmenizin altında yetersiz ve düzensiz beslenme olabilir. Saç her ne kadar canlı bir uzuv olmasa da beslenir ve çeşitli ihtiyaçları vardır. A, B, C ve D vitamin kaynaklı beslenme en iyi tercih olabilir. Bunlar saç için oldukça önemli vitaminlerdir. Özellikle b6 vitamini içeren meyve ve sebzeler tüketmek birkaç günden itibaren farklılaşmayı göstermek suretiyle bir ya da iki hafta içerisinde değişimi sağlayabilir.
Saçlarınızı Sıcak Su İle Yıkamaktan Vazgeçin
Saç derisi oldukça narin ve dış etkenlerden kolaylıkla etkilenebilir bir yapıdadır. Saçlarınızı sıcak su ile yıkamak, saç derisine ve burada bulunan doğal yağlara zarar verir. Sonucunda saç dökülmeleri, kepeklenme gibi sorunlar ile karşılaşabilirsiniz. Bunun yanında kepeklenme de saç dökülmesi için bir neden olabilir.
Duş alırken veya saçlarınızı yıkarken ne soğuk ne de sıcak; ılık bir su kullanmalısınız. Aynı zamanda saçları yıkarken masaj yapmak da kafa derisindeki dolaşımı hızlandıracağından saç köklerinin beslenmesine katkı sağlar.
Spor ev Egzersiz Yapın
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunduğu gibi sağlam saç da sağlam vücutta bulunur. Spor gündelik yaşantınız ile birlikte uzman bir pt eşliğinde yapılırsa harika sonuçlar doğurabilir ancak siz sabah koşularından da başlayabilirsiniz. Özellikle egzersiz ve kardiyo çalışmaları dolaşımı arttıracağından düzenli de besleniyorsanız saçlarınız için oldukça faydalı.
Saç Ekim Operasyonu Nasıl Yapılır?
Saç ekimi yöntemi, donör bölgeden alınan saçın alında açıklık yapan bölgeye nakledilmesi işlemini ihtiva eder. Genellikle bir ya da iki seansta biter ve işlem sırasında lokal anestezi altında olan kişi acıyı hissetmez. Saç ekimi süreci diğer kozmetik operasyonlarına göre çok daha hızlı ve sağlıklı işler. İnternette saç ekimi sonuçlarıyla ilgili binlerce görsel bulabilirsiniz ve sizin saç dökülmenize sahip kişinin değişimini rahatlıkla karşılaştırabilirsiniz.
Saç ekimi operasyonlarının minimal yan etkileri mevcuttur; işlem sonrası kalıcı olmayan bazı şişlikler oluşması ya da olası bir enfeksiyon riski vardır ancak genelde hızlı iyileşme sağlanır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Gelin Hamamı Paketi