Şizofreni tedavisi olan, şizofreni ilaçları sayesinde önemli ölçüde kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Şizofreni en genel tanımıyla var olmayan varlıkları, var görme halidir ancak şizofreni bununla da sınırlı değildir.
Cansız nesnelerden tutun da, kedilerin konuşabildiğini görmeye kadar dayanır. Bu bir çeşit halüsinasyon halidir fakat kötü olan tarafı ise belirli ataklar ya da sürekli olarak gerçekleşme durumudur diyebiliriz.
Şizofrenin kesinlikle zayıf kişilik ile ya da zeka geriliği ile alakası yoktur. Eğer böyle bir durumun sizde olduğuna inanıyorsanız oldukça temkinli ve dikkatli olup, acil olarak psikiyatrik destek almanız büyük önem arz eder. Fakat çok da korkmanıza gerek yok. Şizofreni hastalığı toplumun %1’lik kesiminde rastlanmaktadır ve şizofren tedavisi ile birçoğu bu hastalığı atlatmaktadır.
Psikoz ve şizofreni farkı şudur: Psikoz, şizofreni gibi psikotik hastalıkların bir belirtisi olup genellikle ergenlikten 30 yaşa kadarki yaş aralığında görülür. Şizofreni ise psikozun alt alanlarından biridir ve gerçeğin algılanmakta zorlanıldığı ciddi bir beyinsel rahatsızlıktır. Psikoz belirtiler 5-6 ay sürekli devam ederse şizofren teşhisi konur.
Evet, şizofrenin ortaya çıkmasında ki en ödemli etken beyinde bulunan dopamin ve serotonin gibi hormonların dengesizliğidir. Çoğu zaman 15 ve 30 yaş arası görülürken 12 yaşından önce, 40 yaşından sonra görülmesi ise imkansıza yakındır.
Günümüz ilaç sanayisinden çıkan ürünler sayesinde çoğunlukla kontrol altına alınan bu hastalığın, kontrol atlında tutunamayıp hastanın yaşamı boyunca kendini bununla yaşamaya alıştırdığı durumlarda vardır.
Şizofreni hastalığına yakalanırsanız ya da şu an hastaysanız tek bir kötü unsur var ki bu hastalığı tamamen atlatanların oranı, genel istatistiklere göre her beş kişiden biri tamamen kurtulurken, bazı hastalarda durum belirli dönemlerde artış, azalış bazılarında ise nadir ataklarla tekrar kendini gösterebiliyor.
İlaç kullanımı bu tür atakları en aza indirmeyi hedeflerken, ekonomik durum koşuluyla, hastaların ilaç kullanmadığı oluyor. Bir de yan etkilerinden dolayı ilaç kullanmayı ret eden hastalar da var ki, biz bunu kesinlikle önermiyoruz.
Şizofreni Genetik mi?
Şizofreni genetik mi, aileyle bağlantısı belli bir oranda olduğu için genetik olma durumu da söz konusudur. Bunu yüzdelerle anlatalım. Annenizin ve babanızın şizofreni olduğunu varsayalım sizin şizofreni olma durumuz %40 olarak hesaplanır. Aynı zamanda yumurta ikizi iseniz ve kardeşiniz şizofrense, sizin şizofreni hastası olma ihtimaliniz %50 olarak gözlenmiştir.
Eğer sadece ebeveynlerinizden biri şizofrense, sizin şizofren olma ihtimaliniz %8 olarak gözlenmiştir. Aynı şekilde ebeveynlerinizden birinin ve sizin şizofren olma durumunuzda ise kardeşinizin şizofreni hastası olma ihtimali %12 olarak gözlemlenmiştir. Bu tarz genetik şizofreni vakalarında, geçişi sağlayan genlerin henüz tespit edilememesi yüzünden genetik şizofreni hastalığına engel olunamamaktadır.
Şizofreni Tedavisi
Şizofreninin neden ortaya çıktığı halen çözülememiştir. Bu sebepten şizofreni tedavisi süreci, semptomları azaltma ya da tamamen ortadan kaldırmaya yöneliktir. Şizofreni tedavisi için ilk antipsikotik ilaç 1950 yılında ortaya çıkmıştır. Bu ilaçların genel olarak amacı hastanın günlük yaşamanı kolaylaştırmak, iş verimini artırmak, hastalığın semptomlarının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla kullanılmıştır. Lakin hastalığın tamamen ortadan kaldırılması söz konusu değildir.
İlacın seçimi ve dozajı, hastadan hastaya, hastanın belirtilerine göre değişiklik göstermektedir. Bu yüzden şizofren tedavisi için ilacın seçimi ve dozajı deneme yanılma yoluyla bulunmaktadır. Lütfen doktorunuzu bu yüzden suçlamayın ve tedaviyi bırakmayın çünkü şizofreni hastalığı gerçekten yıllardır araştırılıp halen tam olarak belirtileri düzenli bir belirti çizelgesi ortaya çıkmamıştır.
Her ilaç hasta üzerinde etki etmemekte, bazı ilaçlar ise bazı hastalarda çok fazla yan etkiye sebep olmaktadır. Çok nadir olarak hastaların yüksek dozaj almasına rağmen belirtiler devam etmekte, nadir de olsa bazı hastalar hiçbir ilaç tedavisi almamaktadır.
Şizofreni İlaçları
Dopamin ve serotonin hormonlarına ek olarak norepinefrin hormonunda hastalığın çıkışında etkili olduğunu söylemiştik. İlaçlar genel olarak bu hormonlar üzerinde etkisi bulunmaktadır fakat hangi hormonun azaldığı, ya da aşırı artış gösterdiği tespit edilemediği için doğru ilaç, doğru etkinin tespiti uzun sürmektedir.
Doğru ilaç tespiti sağlandığında, dozajı semptomların azlığına ya da çokluğuna göre artırıp, azaltabilirsiniz fakat doktorunuza danışmakta her zaman fayda vardır. Hastalığın semptomlarının yatıştırılması için ilaç alımı ve düzenli olarak doktora gidilmesi gerekmektedir. Hastalar genel olarak isteksiz, ilgisiz oldukları için bu gibi hastalıklarda ailelerine büyük sorumluluk düşmektedir.
En İyi Şizofreni İlacı
Son yıllarda yeni ilaç türü olan atipik antipsikotikler üretilmiştir. Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar oldukça etkili olmakla birlikte adları şu şekildedir: Clopazine, Risperidone, Olanzapine ve Quetiapine en iyi şizofreni ilaçları arasındadır. Clopazine yan etkisinden dolayı doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Şizofreni tedavisi için en etkili ilaç aynı zamanda Clopazinedır. Bu ilaçlar garipten duyulan sesleri, hayali görüntüleri, aşırı şüpheciliği ortadan kaldırmasına rağmen, ilgisizliğe ve duygusuzluğa herhangi bir çözüm bulamamaktadır.
Şizofreni Tedavisi İlaçlarının Yan Etkileri Nelerdir?
Genel olarak nöroleptiklerin etkileri: Sürekli bir sertlik hissi, kaslarda oluşan kasılma, sürekli bir hareketlilik ihtiyacı ve hareketlerde yavaşlamadır.
Nadir olarak nöroleptiklerin etkileri: Ağızda bir kuruluk, bulanık görmeye başlama, sersemleme, yorgunluk; kadınlarda adet düzensizliği, memeden süt gelmesi; erkeklerde ise boşalma güçlüğü görülebilir. Bir uyarı daha yapıp yazımızı bitirelim uzun süreli ilaç kullanımında kalıcı yan etkiler görülebilir.
İLGİLİ YAZI: Depresyon Belirtileri ve Tedavisi